Şehit Haberleri

Her sabah şehit haberleri ile uyana uyana ne yapacağını şaşıran nasıl tepki vereceğini bilemeyen bir toplum haline mi gelmeye başladık? Sapla samanın karıştığı bir dönemde, bilgisayarın başına geçip sıradan bir köşe yazısı yazmak da zor artık. Bir soruyla başladım. Cevabının evet olduğunu her gün müşahede ettiğimiz can sıkan bir soru. Nerden başlamak lazım bilemiyorum! ‘Sussak ahiretimiz yanacak, konuşsak dünyamız’ haleti ruhiyesinde bocalıyoruz. Kırk yıla yakın bir süredir terör örgütü masum vatandaşları öldürmeye devam ediyor. O çözüm, bu çözüm, şu çözüm, o paket, bu paket, şu ülkeyle istihbarat, bu ülkeden alınan sistemler derken, gelinen bir nokta yok maalesef. En son Şırnak Beytüşşebap’ta şehit düşen on askerin haberiyle sarsıldık.

Ne yazık ki, ağaçta sıkışıp mahsur kalan bir kedi için bile saatlerce itfaiyenin meşgul edildiği bir toplumda, sadece vatani hizmetini yerine getirmek için gitmiş gençlerin şehadeti çok fazla dikkat çekmiyor artık. Onların da bir ana babası, ailesi ve yetim kalan evlatları olacağı akıllara gelmiyor. Şimdi bu satırlardan sonra birileri çıkıp; “Ne yapalım? Ortalığı yakıp yıkalım mı?” diye başlayarak işi, şehit haberlerinin kışkırtma aracı olarak kullanılmasından ve hatta birilerinin bundan çıkar sağladığı iddialarına kadar vardırabilir. Tahriklere kapılmayalım ama hiçbir şey olmamış gibi de davranmayalım. Ya da gösterilen haklı tepkileri iktidar muhalefet zeminine çekerek sulandırmayalım. Anlatmak istediğim bu. Nerede, ne zaman kimleri hedef alacağı bilinmeyen vahşi terörün oluşturduğu mağduriyetin sonu siyasi parti tartışmasına varacak sakat bir düzlemde yorumlanmasıdır. Siyasi tarafgirlik penceresinden bakarak şehit haberlerine verilecek tepkileri etkisizleştirmek ya da değişik nedenlerle bu haberleri engellemek terörün ekmeğine yağ sürer. Politik kaygılarla yapılan bakış açısı hastalıklı ve tehlikelidir. Gerçeği görmek istememektir. Hem insani açıdan hem de başta uluslararası sözleşmeler ve mevcut yasalarımız açısından ortada binlerce kez tekrar eden cana kastetme suçu işlenmektedir. Can ve mal emniyetini sağlama görevi üzerinde bulunan devletin suçluları cezalandırmasını ve yenilerinin yaşanmaması için gerekli tüm tedbirleri almasını istemek başta şehit yakınları olmak üzere, insaf ve vicdan sahibi tüm toplum fertlerinin en doğal hakkıdır. Ateş düştüğü yeri yakar diyerek yangını geriden seyretmemizin beklenilebileceğini hayal etmek bile ürkütücü.

Her terör saldırısı sonrası artık kimsenin inanmadığı cümleleri sarf ederek, havadan çözümlerle toplumun hassasiyetlerinin azalmasını beklemek yerine bir an önce gereğini yapmak tüm tartışmaları kökünden bitirecektir. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize sabırlar diliyorum. Terör başta olmak üzere tüm bela ve afetlerde Allah şaşırtmasın. Akıl sağlımızı kaybettirmesin. Güzel konularda tekrar buluşabilmek temennileriyle hoşcakalın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Yukarı Çık