“Dünya ilginç bir yer; biri acı çeker, diğeri de o acının fotoğrafını çeker. Milyonlarda izler bunu” diyor birisi sosyal paylaşım sitesinde. Evet, ilginçliklerle dolu dünyada bir o kadar ilginç zaman diliminde yaşıyoruz. İlginç olaylara bakıp bakıp biz de garipleşmeyeceğiz tabi ki. Sonuç olarak dünya bir imtihan yeri. Bir dönem gelir güllük gülistanlık olur, bir dönem olur acı, gözyaşı ve zulüm bitmez. Sonsuz ve sınırsız bir güzellik ya da kötülük yok. İnsan acı ve tatlı olaylarla sınanacak. Verdiği tepkilere göre değeri belli olacak. Sonsuz ve sınırsız aleme hazırlığını yapacak. İyinin, doğrunun, adaletlinin ve güzelin peşinde olacak. Tüm insanlığın bunlara ulaşması için çaba gösterecek. Yoksa gerisi laf-ü güzaftır.
Sosyal paylaşım sitesinden bir yazı ile başladık. Oradan devam edelim bugün. Edebiyatı oldukça kuvvetli bir adam gemiye binmiş. Yolculuk esnasında ilmiyle gururlu bir şekilde hava atarak gemici ile sohbete koyulmuş. Gemiciye zaman zaman değişik sorular sorarak onu sıkıştırırmış ve ondan “bilmem” cevabını alınca da ona karşı ilmiyle iftihar etmek üzere:
“-Yazık! Cehaletin sebebiyle ömrünün yarısını heba ve ziyan etmişsin. Ne dil öğrenmişsin ne edebiyat” diyerek onunla alay eder.
Temiz kalpli gemicinin, bu küçük düşürücü davranışa gönlü kırıldı ise de, olgunluk gösterip edebiyatçıya cevap vermez ve susar. Derken şiddetli bir fırtına çıkar ve gemiyi müthiş bir girdabın içine sürükler. Herkeste büyük bir korku ve panik vardır. Gemi sallanmaktadır, bir o yana bir bu yana. Herkesi büyük bir telaşın kapladığı o hengâmede gemici, edebiyatçıya döner ve:
“-Ey üstat, yüzme bilir misin?” diye sorar.
Usta edebiyatçı solmuş sararmış bir vaziyette titrek bir sesle kekeleyerek:
“-Hayır, bilmem!” der.
Bunun üzerine gemici, mahzun bir eda ile şu cevabı verir:
“-Edebiyat bilmediğim için benim yarı ömrüm mahvolmuştu, öyleyse şimdi senin bütün ömrün mahvoldu. Zira gemimizin bu girdaptan kurtulma imkânı yoktur. Ey edebiyatçı! Bu deryada dilbilgisi ve edebiyattan ziyade yüzme ilminin daha faydalı ve gerekli olduğunu bilmiyor muydun?”
Yunus Emre’nin dizeleriyle bitirelim. Haftaya tekrar buluşuncaya kadar sağlıklı, huzurlu ve mutlu kalın, hoşcakalın.
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır
*
Okumaktan murat ne
Kişi Hak’kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru ekmektir
*
Okudum bildim deme
Çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen
Abes yere gelmektir
*
Dört kitabın manası
Bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin
Bu nice okumaktır
*
Yiğirmi dokuz hece
Okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca
Manası ne demektir
*
Yunus Emre der hoca
Gerekse bin var hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektir.