Her bir miladi yıl bitip yenisi başlarken benzer şeyler söylenir. Eski yıl yerden yere vurulur. Bir daha gelmesin diye serenatlar yazılır. Biten yıl yerden yere vurulurken yenisinden beklentiler sıralanır. “Yeni yıl şöyle olsun, böyle olsun filan”. Hâlbuki sitem edilen geçen yılın yenisidir. Kendisinden güzel güzel beklentiler sıralanandır. Öncekilerde aynı. Dünyanın güneşin etrafında dönerken turunu tamamlaması ile yeryüzünde yaşanan iyi ve kötü olayların bir bağlantısı yoktur aslında. İyi ya da kötü insanların kimin ve neyin etrafında döndüğü ile alakalıdır, dünyanın değil. Aslında bunları biliriz bilmesine de devam ederiz yine her nedense ve her nasılsa!
Neler oldu derseniz 2020’de o kadar çok şey oldu ki? Koronavirüs salgını ile birlikte hayatımızın olağan akışı baştan sona değişti. Sokağa çıkma kısıtlamaları başta olmak üzere bir çok yeni girdi yaşamımıza. Ve çoğu 2021’de de devame edecek gibi görünüyor. Diğer taraftan, Afganistan’dan Libya’ya kadar coğrafyamızda kan ve gözyaşı eksik olmadı. Teknelerde botlarda hayatların son bulması bitmedi, bitemedi… Aslında önceki yılların hiç birini aratmadı diyebiliriz 2020. İç çatışmalar ve savaşlar hiç eksik olmadı. İnsanlık maalesef seyirci kalmaya devam etti, ettik. Velhasıl kan ve gözyaşsız günü olamadı biten yılında!
Miladi yeni yılda aklıselim olmak, sakin ve sabırlı davranmak, istişareyi olabildiğince geniş ölçüde tutmak ve olaylara taraftarlığın ve fanatizmin ötesinde yaklaşmak en doğru yol olacaktır. Güzel dileklerin gerçekleşmesi ancak böyle başlar. Umarız öyle yaparız. Takvime bağlı kalmadan, her zaman bütün güzel dilekler sizlerin olsun. Tekrar buluşuncaya kadar sağlıklı, huzurlu ve mutlu kalın, hoşcakalın.